birincisi sağlık sistemi felaket. yaklaşık bir ay kadar önce meltem bir pazar sabahında eğilmiş yerde elif'le oynarken aniden beli tutuldu ve öylece kaldı. neredeyse iki hafta boyunca yürüyemez halde, yatar durumda kaldı. ne yalan söyleyeyim önceleri şaka gibi gelmişti ama günler geçip bir düzelme göremeyince işin ciddiyetini ben de anladım.
olaydan birkaç gün sonra bir düzelme olmayınca meltem acıbadem hastanesi'ne gitti ve doktor kontrolünden geçti. doktoru 5 gün rapor verdi, çekilen mr'de belinde 4 tane fıtık olduğu belirlendi. tedavisi yoktu, ameliyatlık değildi, ilaç alıp dinlenecekti. kesinlikle spor yapmak (özellikle kayak) yasaklandı. ev işi yapması ve öğretmenlik yapması sakıncalı bulundu.
aradan bir hafta geçip herhangi bir düzelme göremeyince, ağrılarda da azalma olmayınca bu sefer prof. dr. necmettin pamir çare olur mu diye ona gidildi. teşhis: belde fıtık yok??? kireçlenme var. tedavisi yok, ameliyatlık bir durum yok, ilaç alıp bol yürüyüş yapacak??? (ya da duruma göre yüzme). verilen ilaçlar kullanıldı, ağrılarda biraz azalma oldu. ancak halen daha meltem yürümekte zorlanıyordu ve dik duramıyordu.

vardık yeni sölöz'e, sorduk şevket amca'yı. şevket amca benim tahmin ettiğimden çok daha meşhurmuş. kapısında dev bir tabelası olan bir 'masör odası' var. iç odada muayenehane yatağına benzer bir yatak var, tek fark yatağın bir başında bir tutunma demiri olması. (ilk başta anlayamadım neden olduğun ama sonradan yapılan 'çekiştirme' işlemini görünce nedenini çözmüş oldum.) meltem'in beline masaj yapıldı, beli 'kıtlatıldı' bacaklardan epey güçlü bir biçimde çekiştirildi... epey güç isteyen bir muameleydi. bu kadar güç istiyor olması nedeniyle de artık ihtiyar şevket amca bu işlerle uğraşmıyormuş. onun yerini oğulları turan ve metin almışlar.
şevket amca kimleri tedavi etmemiş ki. şevket amca gazetelere bile çıkmış, gazete kupürleri kesilip bekleme odasının duvarlarına asılmıştı: emine erdoğan, i. melih gökçek, bilmem ne firmasının yurt dışından gelmiş ceo'su bilmem kim... hepsi bu yöntemle şifa bulmuş.
ayrıca burada gördüm ki masörlük, milli eğitim bakanlığı çıraklık ve yaygın eğitim genel müdürlüğü tarafından açılan sertifikalı bir kurs konusuymuş meğersem, masör odasında sertifika ve çalışma ruhsatı filan vardı. bayağı yasal bir işlem yani. hatta yeni sölöz'de masörlük epey yaygınmış, öyle ki masörlerin ayrı kahvesi vardı!!!
her neyse yeni sölöz'den döndükten sonra bir hafta kadar daha meltem'in durumunu gözlemledik. yine biraz iyileşme oldu ama tamamen iyi olamadı.
doktorların tedavisi olmadığını söylemelerine karşın masörlerin çare olması çok acı değil mi? gerçi kim çare olursa olsun, biri çare olsun da... o duruma geldik artık... bu bel ağrısı ne felaket bir şey...