meltem'le yaptığımız anadolu feneri turundan |
yamaha x-max 250'mi satmak olayı tetikledi. meğersem ne kadar rahatmışım o motorda. 10 gün kadar önce hava serinlemeye başladı ve istanbul'un ilk sonbahar yağmuru yağdı. bütün yazı kuru ve sıcak geçirdikten sonra bu serinlik ve ıslaklık kötü geldi. yamaha'da battaniyemi örtünüyordum, yağmur, soğuk umurumda olmuyordu. ama ne yazık ki honda CBF 150 için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. bir kere battaniye buna uygun değil, buna motosikletli kuryeler gibi rüzgar kalkanı almak lazım. ama zaten kurye motoru kullanıyorum, iyice kurye gibi olmak istemiyorum. lakin bu şekilde de idare edemiyorum. zira yağmur yağmıyorken bile yerler ıslaksa öyle bir çamur oluyorum ki o şekilde bırakın çalışmayı insan içine çıkmam mümkün değil. hele de yağış varsa paçalarımdan çamur damlıyor, ayakkabılarımın içine sular doluyor. ondan sonra işin yoksa iş yerinde kurumaya çalış.
pazartesi günü bir servis aracının yağmurlu havada bana arkadan çarpması da bardağı taşıran son damla oldu galiba. motorumu çok seviyor olmama karşın bu kış motora ara vereceğim, sanıyorum bir araba daha almam gerekecek. yeni bir motor almak için biriktirdiğim paralar yeni arabaya gidecek. yeni motor alma işi de çok uzak bir bahara kalacak. bugün öğlen motoruma atlayıp bunları düşünerek bir sürüş yaptım, şirkete döndüğümde çok mutsuzdum. zira başka yol kalmadığını hissediyorum.
2 yorum:
Uzuldum ama olsun! Motordan tamamen kopmayacagin asikar!
baharda kısmetse yeni bir motorla ve daha uzun yollar için geri döneceğim. 3 yıldır yaz-kış kullandıktan sonra biraz araya ihtiyacım var. üşümekten bir hal oldum...
Yorum Gönder