24 Ekim 2008 Cuma

arc de triomphe

paris'e gitmeden önce champs-elysees'nin ('şanzelize' diye okunuyor. paris'teki yerler arasında eiffel'den sonra adını en çok duyduğumuz 'şanzelize' var ya. işte o şanzelize böyle yazılıyor. benzemiyor bile. akıllara zarar.) eiffel kulesi'ne giden yol olduğunu sanırdım. gördüm ki alakası yokmuş. concorde meydanı'nda başlayıp charles de gaulle meydanında biten bir bulvar champs-elysees. parislilerin 'dünyanın en güzel bulvarı' olarak tanıttıkları champs-elysees aynı istanbul'un barbaros bulvarı ya da ankara'nın kızılay yokuşu gibi bir yer. o paris görmüşlerin dilinden düşmeyen şanzelize altı üstü ağaçlandırılmış bir yolmuş. araba sürücülerinin buraya dünyanın en güzel bulvarı demesini anlarım, bu kadar geniş bir yol bulduklarına seviniyorlar belli ki. ama yaya parisliler tam olarak neyi seviyor onu anlamak çok mümkün değil. neyse ki charles de gaulle meydanı çok uzakta değil de 'zafer takı'nı (arc de triomphe de l'etoile) ağaçların arasından seyrede seyrede yürümek mümkün. kafamdaki champs-elysees resmi şu anda çok farklı anlayacağınız: iki tarafı ağaçlandırılmış, çok yoğun trafiği olan geniş bir yol ve fonda da "zafer takı" görünüyor, belli belirsiz.

benim paris'te en çok görmek istediğim yapı, "zafer takı" idi. nedenini bilmiyorum.

'bizim 'tak' dediğimiz şey bayramlarda seyranlarda altından geçilen çiçekli, plastik bir kemerdir altı üstü. adamlar hangi zafer için bu takı yaptılarsa artık, altından epey bir geçesileri gelmiştir herhalde. hatta ben olsam bu kadar görkemli bir yapıyı yaptırdıktan sonra zafer olsa da olmasa da altından geçerdim.

zafer takı, altı tane ana yolun birleştiği charles de gaulle meydanında. bu yüzden, ne yazık ki, seyir halinde araçların kadrajda olmadığı bir tek fotoğrafını bile çekemiyor insan. öyle ki alt geçit olmasa, güvenli bir biçimde yapının yanına ulaşmak mümkün bile olmayacakmış. paris'in en önemli altı bulvarı bu meydanda bir araya geliyor. herhalde paris yollarındaki her araç günde en az bir kez zafer takı'nı tavaf ediyor olsa gerek.


zafer takı'nı yaptıran napoleon, aynı zamanda paris'in şehir planını da yaptırtmış ve şehrin planı hazırlanırken birinci öncelik şehrin bir işgal durumunda savunulmasıymış. charles de gaulle meydanı ve meydana bağlanan, altı geniş bulvar düşünüldüğünde, napoleon en çok arc de triomphe'ın savunulmasını istemiş olsa gerek diye düşünüyorum. kartpostallara sıkça yansıyan bu plan eiffel'den de çok belirgin bir biçimde görünüyormuş, öyle diyorlar.


zafer takı şehirdeki "hiçbir yere kapılık etmeyen kapı"lardan birisi. (louvre sarayı'nın avlusunda da bir tane 'hiçbir yere kapılık etmeyen kapı' var.) genel görünümü gelibolu yarımadası'ndaki çanakkale şehitleri anıtına benziyor. ama bizim şehitler anıtı buna göre oldukça yalın kalıyor. yapımı 1805'te başlamış ve otuz yıl sürmüş. üzerinde 174 savaşın ve 700 savaş kahramınının adı var(mış. ben saymadım. sayılmasına da karşıyım. sayana da allah sabır versin.) 49,5 metre yüksekliğindeki yapının üzerinde dev heykeller ve kabartmalar var. yapının ayaklarının ortasında bulunan boşlukta 1. dünya savaşında ölenler anısına mezar yeri gibi bir anma bölgesi ayrılmış. bu bölüme "meçhul asker anıtı (mozolesi)" diyorlar ve üzerinde sürekli mumlar yanıyor. önemli günlerde anıtın üzerine bayrak asma geleneği varmış, bizim anıtı gezdiğimiz günlerde fransa avrupa birliği'nin dönem başkanlığını yürüttüğünden buraya bir fransa, bir de avrupa birliği bayrağı asılmıştı.


yapının içerisinde bir de müze bulunuyor. bu müzeye alt geçitte bulunan girişten dokuz avro ödeyerek giriliyordu. ama biz zamansızlık nedeniyle gezemedik. bir sonraki paris gezimize de birşeyler kalsın değil mi?

(daha fazla fotoğraf için: http://picasaweb.google.com/ozgurkayacik/ArcDeTriomphe# )



Hiç yorum yok: