21 Temmuz 2009 Salı

Şile İmrenli Köyü

...ve en sonunda geri döndüm. 2009'un başından beri her boş zamanımda yüksek lisans projemi yazdım: "türk iş hukukunda asıl işveren alt işveren ilişkisi". sonunda teslim ettim ve kabul edildi. tahmin edeceğiniz üzere epey acılı bir süreç oldu. gündüzleri işte, geceleri evde bilgisayar başındaydım. bana inanacak mısınız bilmiyorum ama saçlarım ağardı bu kadar zamanda. ama sonunda bitti.

benim gibi bir adam bu kadar uzun süre eve kapatılırsa ne olacağını tahmin etmişsinizdir. aşırı gergin bir insan oldum. teslim ettikten sonra ise ilk düşündüğüm yeniden gezmeye başlamak oldu. hemen program yapmaya başladık hanımla. meltem'in kanada'ya yerleştiği için uzun süredir görmediği bir arkadaşı geliyordu. cumhuriyet köy'de 'beyaz bahçe' adlı yeşillikler içindeki bir yerde buluştuk. uzun uzun gezilerden, programlardan, yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan konuştuk. bir yandan da mangal yaptık, yedik, içtik, eğlendik.

akşam olduğunda hep birlikte şile'ye gittik. şile'de kısa bir alışveriş molasının ardından imrenli köyü'ne geçtik. sahilde güzel bir akşam yemeği yedik. muhabbet burada da devam etti. hava kararmaya başlarken oturduğumuz yerin önündeki kumsalda meşaleler, denizde ise mumlar yakılmaya başladı. çok güzel, ışıl ışıl bir manzara oluşturuldu. bir yanda yıldızlar, bir yanda meşaleler. gecenin ilerleyen saatlerinde arkadaşlarımız gitti. biz hanımla kamp malzemelerimizi arabadan çıkartıp kumsalda sakin bir köşe bulup rastgele kampımızı attık.

sabah çadırın içi ısınmaya başladığında uyandık. kampımızı bir kamp yerine atmamıştık çünkü genellikle kamp yerleri çok gürültülü oluyor. kumsala atarken de jandarma'nın izin vermeyeceği konusunda uyarıldık ama neyse ki sorunsuz bir gece geçirdik. sahildeki yerleri bırakıp yolun karşısındaki bir yerde tost yedik. yarım ekmeğe karışık tost 3 TL. daha iyisi olamaz. kahvaltıdan sonra kampımızı yeniden arabaya yükledik ve evimize yöneldik. temiz hava bizi çarpmadan ve karadeniz'in buz gibi sularında hasta olmadan kaçmaya karar verdik.

biz imrenli'de denize girmek dışında yapılabilecek pek birşey göremedik. çok güzel bir kumsalı var. yazları şezlong ve şemsiye kiralanıyor. basit ihtiyaçları karşılayacak yerler de var. bununla birlikte ağva'ya ve şile'ye çok yakın. internette imrenli hakkında yaptığım araştırmada da yalnızca bol miktarda "satılık yazlık" ilanı bulabildim.

biz bu ilk gezimizde erken bir dönüş yapıp bünyeyi fazla zorlamayalım dedik. yavaş yavaş, çarpmasın fazla temiz hava...

2 yorum:

Unknown dedi ki...

imrenli güzel fakat bu yemek yediğiniz yer haftasonu geceleri düğün salonu gibi öyle bir müzik yayını yapıyorki dayanılacak gibi değil birde imren otel sahilde hoparlörleri açıyor artık gece 2-3 kadar dayanılacak gibi değil sanırım size rastlamamış.bizi imrenliden uzaklaştırdılar.Defalarca şikayet etmeme rağmen yerel yöneticilerde hiçbir şey yapmadılar.Bu güzelim yerleri böyle işletmeler mahvediyor aslında

özgür avukat dedi ki...

bunları duymuş olduğuma çok üzüldüm. güzelim yerlere yazık oluyor.